Çocukluğumuzun ve akabinde gençliğimizin en güzel anlarının yaşandığı hatıralarımızın başında gelir, mahalle aralarında oynadığımız maçlar.

Kimi zaman iki taş arası kale yapılıp, kimi zaman bir duvarın dökük sıvaları kale filesi gibi ayarlanıp, kimi zamanda iki dik çubuğun kale direğiymiş gibi vazife gördüğü, kendimizce hazırlanan futbol alanlarında oynanan mahalle maçları…

Tadına doyum olmayan canlı hatıralarımızın en mutena köşelerinde ki yerini tüm doğallığıyla koruyan, her ne şekilde olursa olsun yuvarlak bir nesne olma sıfatıyla karşı kaleye yollanması, tam bir eğlencelikti.

Hele ki bu eğlenceyi eğlence yapan ve iddialı kılan temel konu, üzerine bahis olan ve dönemin kıt şartlarında kazanana, kaybeden tarafından ısmarlanan bir gazoz ise değme keyfine gitsin olurdu.

İçilen gazoz kadar o ana kadar oyun olarak tanımlanan ve karate, judo ile güreş tarzı birçok spor dalını futbol adında birleştiren neslin çocukları olarak yetişmiş biri olarak, Niğde de Gençlik ve Spor İl Müdürlüğünce düzenlenen “Gazozuna Maç” projesini görünce farklı duygulara kapıldım.

İlki Efendibey ve İnönü mahallelerinde gerçekleştirilen organizasyonda; geçmiş günlerin hatıraları kadar günümüz gençlerinin de şu zamanın insani duygularını dışlayan keşmekeşi içerisinde böylesine bir organizasyonla, hem de gazoz tadında buluşmaları farkındalığının yaşanması noktasında, ayrı bir güzellik olarak görmenin heyecanını hissettim.

Kendimize rol model seçtiğimiz ünlü futbolcuların taklidiyle topa ve rakibe abanan bir çocuk veya genç olmanın dışında, mahalleli olmanın aidiyet duygusuyla herkesin birer “Adem Ejderhasına” dönüştüğü maçların, geçmişin iziyle bu günün mahalle halı sahalarında yaşatılması, aynı zamanda kültürümüzün değer üreten yapısını da koruyup kollama açısından da önem taşıyor.

Geçmişin yaşam ve inanış tarzını tiryaki tadında yaşayan hallerimle, maç tadında mahalle birlikteliğinin ve karşılıklı dostane kapışmaların rekabetçi bir o kadar da merhametli yiğitlikle sergilendiği bu tarz doğal yaşantıların günümüze aktarılması gerçekten takdire şayan.

Şimdi diyeceksiniz ki; ne var canım burada birkaç çocuğu toplamışlar ortalarına bir de top koyup koşturmuşlar, iş mi bu yani diye…

Evet;

Düşünülüp uygulanması açısından,

Toplumda kaybolan ve artık laftan öteye geçmeyen atıp tutmaların dışında, geçmişin değerleriyle buluşturması yönünden,

Hafızalarımızda ki mücadele kültürünü yeniden yeşertmesi açısından,

Mahalle maçlarının toplumsal bir yapıştırıcı olduğunun bilincine varma noktasında ciddi güzellik…

Yalnız sorun şu ki…

Maç gazozuna olunca bir şekilde kazan ya da kaybet idare edilir.

Lakin o maç Niğde Gazozuna ise.

İşte sorun odur ki...

O maç…

Kıran kırana olur…