Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:
İSEDAK'ın 40'ıncı oturumu münasebetiyle bir araya gelmiş bulunuyoruz. Alınacak kararlarla çıkacak sonuçların İSEDAK üyesi ülkeler için hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum.
Geride bıraktığımız 40 yıl boyunca İSEDAK'ın kurumsal yapısının güçlendirilmesine katkı veren kardeşlerimizi şükranla anıyorum.
40 yıl süresince nice sıkıntıların üstesinden geldik. Hayal denilen, olmaz denilen nice başarıya beraberce imza attık. Bu platform zemininde ticari ve ekonomik münasebetlerimizi ileriye taşıdık. 40 yıl öncesine kıyasla her alanda çok iyi bir seviyedeyiz. Gelecek yıllarda çok daha iyi yerlerde olacağız. Niyetimiz hayırdır, akıbetimiz de hayır olacaktır.
Son toplantımızdan bu yana tüm insanlık ve özellikle Müslümanlar için ağır imtihanlarla dolu yıl geçirdik. İslam coğrafyası tarihinde hiç olmadığı kadar kanla anılır hale geldi. Son asrın en vahşi soykırımlarından biri Gazze'de yaşandı. 50 bin Filistinli kardeşimiz şehit düştü. Aynı saldırılarda 100 binden fazla Filistinli kardeşimiz yaralandı. 2 milyon insanı susuz, gıdasız, ilaçsız bırakıp sonra da ölümlerini sadece seyrettiler. Biz bu toplantıyı yaparken dahi Gazze ve Lübnan'da ümmetin çocukları ölmeye devam ediyor.
Burada şunu söylemek durumundayım; 13 ay boyunca Gazze ve işgal edilmiş Filistin topraklarında çokça acı gördük. Bir insan bunu nasıl yapabilir, nasıl bu kadar alçalabilir ve alçaklaşabilir diye sorguladığımız sayısız habere rastladık. 1-2 yaşındaki bebeklerin keskin nişancılar tarafından hedef tahtası olarak kullanılması gibi barbarlıklarla yüreklerimiz dağlandı. Gazze'de kahramanlık, yiğitlik gördük. Batılı güçlerin sınırsız askeri, diplomatik desteğini arkasına alan gözü dönmüş ölüm makinesi karşısında Gazze'nin aslanlarının nasıl kahramanca direndiklerini gördük.
13 ay boyunca yaşamadıkları acı, zorluk, çile, zulüm neredeyse kalmadı. Ama buna rağmen Filistinli kardeşlerimiz onurlarından taviz vermedi. Özyurtlarında özgürce yaşama iradelerinden geri adım atmadı. Filistinli kardeşlerimize diz çöktüremediler.
Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimiz tam olarak işte böyle bir ruhla mücadele ettiler. İşgalcilerin yüreklerine çökmüş çelikten duvar misali direnmeye devam ediyorlar.
Her türlü imkansızlığa ve yokluğa rağmen hayatları pahasına topraklarına sahip çıkan Filistinli kardeşlerimi selamlıyorum.
Türkiye olarak ilk günden beri İsrail'in uyguladığı soykırım karşısında en kararlı duruşu sergileyen ülkelerden biriyiz. Siyonist lobinin şahsım ve ülkemizi hedef alan tehditlerine boyun eğmiyoruz. Kardeşlerimize yardımcı olmaya çalışıyoruz. 85 bin tonun üzerinde insani yardım malzemesini Gazze'ye ulaştırdık. En fazla yardım ulaştıran ülke konumundayız.
İsrail'le ticari işlemleri tamamen durdurduk. 9.5 milyar dolarlık ticaret hacminden fedakarlıkta bulunduk. Soykırım suçlularının uluslararası hukuka hesap vermesi için elimizden geleni yapıyoruz. BM başta olmak üzere hemen her uluslararası platformda tepkimizi açıkça ortaya koyduk.
İsrail kısa süre önce ajansın yasaklanması konusunda haddini aşan karar aldı. Üye ülkelerin artan baskıları karşısında ajansa daha fazla destek olması gerektiğine inanıyoruz. Siyonist saldırılara verilebilecek en güzel cevaplardan biri daha fazla devletin Filistin'i tanıması olacaktır. Tüm ülkelere Filistin devletini tanıma çağrımı tekrarlıyorum.
Kalıcı çözümler üretmek için dayanışma ve birlikteliğimizi daha güçlü şekilde göstermeliyiz. Diğer türlü İsrail'in Gazze'de yaktığı, Lübnan'a taşıdığı ateşi tüm bölgeyi sarmasına engel olamayız.
