İnsan dünyaya gelmekle ne kaderini, nede geleceğini belirleme şansına sahip değildir.
Su gibi akan zaman onu yavaş yavaş bir mecraya doğru sürükler..
Eğitim hedefiniz olur, durum ve şartlar elvermezse olana razı olursunuz.
Yabancı dil hedefiniz olur heveslendiğiniz o yabancı dil bulunduğunuz lisenin programında yoktur.
Hayâlinizdeki sevgiliyi, evi, arabayı almak, bulmak için göstereceğiniz çaba yine sahip olduğunuz başta maddi güce bağlı olarak seyreder..
Velhasıl Anadolu'da bir deyim vardır " Abdestin varsa namaza dur " bunu günlük hayata da uyarlarsak gücün, kudretin varsa bir işe öyle el at veya başla..
O halde en büyük avantajımız ne olabilir?
Kısmet...
Şâyet yukarıdaki bahse konu hâl ve durumlar kısmetinizde çıkarsa o da yüce rabbimizin verdiği en büyük armağandır.
Hatta birde şöyle tabir edilir " Kısmetten öteye yol gitmez " bazen bu söz üzerine iç çeker ve halimize razı oluruz.
Peki yazının konu başlığındaki " Hancar.. Pancar.. " ifadesi nereden çıktı?
Anadolu'da konuşma dilinde çok önemli tabir ve teşbihler geçmişten günümüze bizlere gelen en önemli dil mirasıdır.
Bu kelimeler şunu önemle vurgular " Hedefin ne olursa olsun boş yere heveslenme varacağın nokta boş " ..
Ayrıca da " Değeri olmayan boş şeylerin " basitçe bir ifadesi olarak günlük konuşmalarımızda kullanılır.
Attığınız adımların yerini bulması, hedeflerinizdeki arzularınızın gerçekleşmesi dileğiyle sağlık ve esenlikler dilerim..
Sizleri bir şiirimle başbaşa bırakıyorum..
***
Bahtım..
Yelle esen toz oldun..
Baharımda güz oldun..
Bitmez kederle doldun..
Ömrümü yedin bahtım.
***
Çıra yandı sen yandın,
Ömür hiç bitmez sandın,
Her gülene aldandın,
Solan gül oldun bahtım.
***
Su oldun aktın çayda,
Oynasanda fidayda,
Yay çektiğin kemanda,
Hüzzamla doldun bahtım..
***
Üçüm beşle karıştı,
Keder zevkle barıştı,
Hayat bomboş yarıştı,
Yine bilmedin bahtım..
H.Ülkü Korkmaz