Emeksiz Yemek Olmadığına Göre…

Sürekli olarak genel bir mesaj ve bilgilendirme hücumuna maruz kalıyoruz, bu çağın zavallıları olarak.

                      

Her bilgiye ulaşıp kullanabildiğimizi varsaydığımız günümüzde, nasıl bir sübliminal mesaj girdabında çırpındığımızın dahi farkına varamıyoruz.

Bize verileni doğru sayıp, o veri üzerinden gösterildiği kadarıyla ahkam kesip, yorum yaparak, vicdanımızı rahatlatıyoruz.

Google denen arama motorunun, her ne derse o babında ki bilgi yüklemesini net doğru olarak benimseyip, düşünmeden, bilgi derinliği aramadan kabulleniyoruz.

Hele ki insan evladının kötü haberler konusundaki ilgi ve alakasına baktığımızda, rağbet gören çirkinliklerin yoğunluğuyla, güzel olan şeyleri de kaçırıyoruz.

İşte güzel bir şeyler yapalım, çocuklarımıza araştırma ve bilgilenme noktasında doğru yöntemleri vermeye çalışalım diyen Niğde İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ile Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi kendi aralarındaki iş birliği yapıyor, kasım ayı ara tatilini de fırsat bilerek, güzel bir etkinliğe imza atıyorlardı.

Odaklanma, denge ve hız geliştirme oyunu olarak bilinen Osmanlı dönemine ait “Matrak” oyunu,

Parmak izi, gölge oyunu ve köpüren sıvılar gibi deneyler içeren Fen Atölyesi,

Kukla gösterileri ile geleneksel masal anlatımları,

Drama, Pandomim ve yüz boyama etkinlikleri,

Kazak kültürü ve müzik dinletileri,

Yüz boyama etkinlikleri eşliğinde balon hediyeleriyle,

Bor Halil Nuri Bey İlçe Halk Kütüphanesinin çocuklara yönelik düzenlediği etkinlik, eğitici olduğu kadar kütüphane kavramına da farklı bir anlam yüklemesi açısından, üzerinde durulması gereken bir çalışma olarak göze çarpıyordu.

Kendi etki alanında hüküm sürüp, sanal alemin bir o kadar yalan insancıklarına evrildiğimiz küresel dünyada, doğru verileri doğru şekilde algılayıp kullanmak artık ciddi bir maharet oluyordu.

İşte burada, araştırıp merak eden, körü körüne inanmanın dışında sorgulayan nesiller ihtiyacı, ayrı bir gereklilik

Bu gereklilikte bilgiyi özümsetip, araştırma ruhuna destek vermek kadar, bunları uygulayacak reaksiyoner nesilleri yetiştirmede üniversite ve kütüphane iş birliğini görüp, sahaya yansıyan kısmını izlemek de umut verici.

Vücudumuzda ki on trilyondan fazla hücreyi harekete geçirecek, kan dolaşımımız ve hormon dalgamızla salınıp beyin mekanizmalarımızı tetikleyecek evlatlarımızın özgür düşünce alanlarını oluşturabilmeleri, kendi yaşam alanımızı da genişletecek.

Gerek Üniversitemizin gerekse de İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüzün ortak çalışmalarının hedefine ulaşmış olmasının algısıyla, her iki kurumu da tebrik ediyorum.

Emeksiz yemek olmadığına göre.

Bir kilo bal için; 30 bin arı, 6 milyon çiçek, 20 bin km toplam uçuş gerektiğini algılayıp, ona göre çocuklarımızı yetiştirdiğimizde,

Ülke de,

Bayrak da,

Vatan da,

Bu tarz çalışmalar ve özveriyle,

Dünya üzerindeki hak ettiği yerde olacaktır…