Emeğimize Sahip Çıkıyoruz!

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu, bugün ülke genelinde gerçekleştirdiği iş bırakma eylemiyle hükümetin ekonomik politikalarını ve kamu emekçilerine yapılan düşük maaş zamlarını protesto etti. 
Niğde Ömer Halisdemir meydanında yapılan protesto eyleminde, konfederasyon Merkez Yönetim Kurulu adına açıklamayı yapan Timur Özkan, ekonomik eşitsizlikler, maaş zamları, yüksek enflasyon oranları ve sosyal adaletsizliklere dikkat çekerek, emekçilerin insanca yaşam taleplerini dile getirdi.
Timur Özkan, TÜİK’in açıkladığı %44,38’lik yıllık enflasyon oranının halkın yaşadığı gerçeklerle bağdaşmadığını belirterek, "Bu sahte rakamlarla bizleri sefalete mahkûm etmeye çalışanlara karşı susmayacağız!" dedi. Kamu emekçilerine yapılan %11,54’lük zam oranını "trajikomik" olarak nitelendiren Özkan, bu zammın alın terine ve emeğe büyük bir hakaret olduğunu ifade etti.
Konuşmasında artan kira fiyatlarına ve hayat pahalılığına dikkat çeken Özkan, "Konut kiraları asgari ücret düzeyine ulaşmış durumda. Kamu emekçileri, kirasını ödeyebilmek için adeta öğrenciler gibi ortak ev tutmaya mecbur bırakılıyor," diyerek yaşam koşullarının giderek ağırlaştığını belirtti.
Birleşik Kamu-İş, asgari ücret zammının ve memur emeklilerine yapılan %11,54’lük artışın milyonlarca yurttaşı açlığa mahkûm ettiğini ifade etti. Özkan, “Bu kölelik düzeniyle hayatta kalmak mümkün değil,” diyerek taleplerini sıraladı: En düşük memur maaşına %100 zam yapılması, asgari ücretin 30 bin liraya çıkarılması, kadın emekçiler için iş yerlerinde ücretsiz kreş açılması, ücretli çalışanların vergi diliminin %15’e sabitlenmesi, Kamu kurumlarında liyakati esas alan bir sistem kurulması.
“SİZLER YEDİNİZ, HESABI BİZ ÖDEMEYECEĞİZ!”
Konfederasyon, kamu kaynaklarının halkın refahı yerine rant projelerine ve yandaş şirketlere aktarılmasını eleştirdi. Özkan, “Yandaş şirketlere vergi indirimi gibi ayrıcalıklar tanınırken, halk yokluk içinde yaşam mücadelesi veriyor. Bu adaletsiz düzene karşı mücadelemizi sürdüreceğiz. Anayasamızın ilk dört maddesi kırmızı çizgimizdir. Türk milleti tanımını değiştirecek, üniter yapıyı bozacak veya laiklik ilkesini sulandıracak her türlü adıma karşı mücadele edeceğiz. Ulus bilinciyle ülkemize, yurttaş bilinciyle Cumhuriyetimize sahip çıkacağız. Ne mutlu Türk’üm diyene!” sözleriyle sonlandırdı.