Kültür sanat

Çizgi filmden etkilendi bakın ne yaptı...

Karşıyaka ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Şenol Çelik'in kelebeklere olan tutkusu, 9 yaşında izlediği bir çizgi filmden etkilenmesiyle başladı.

 İzmir'de koleksiyoner Şenol Çelik, 9 yaşında izlediği çizgi filmden esinlenip topladığı, aralarında nadir türlerin de bulunduğu yaklaşık 3 bin kelebeği özel yöntemlerle kurutarak atölyesinde sergiliyor.
Karşıyaka ilçesinde yaşayan 39 yaşındaki Şenol Çelik'in kelebeklere olan tutkusu, 9 yaşında izlediği bir çizgi filmden etkilenmesiyle başladı. İlk olarak çevresindeki kelebekleri toplamaya başlayan Çelik, zamanla daha fazla türe ulaşabilmek için Türkiye'nin dört bir yanını dolaştı. Bugüne kadar 78 ilde kelebek toplama çalışmaları yapan Çelik, topladığı türlerle 3 bine yakın kelebekten oluşan bir koleksiyon oluşturdu. Çelik, dünyada nadir bulunan papilio ulysses, attacus atlas ve ornithoptera gibi türlerin de bulunduğu kelebekleri özel bir yöntemle kurutarak atölyesinde sergiliyor.
                                             
“Türkiye'de gezmediğim 3 il kaldı”
Koleksiyonculuğa 9 yaşında başladığını anlatan Şenol Çelik, “İnsan çocukluk döneminde daha bilinçsiz oluyor ama zaman içerisinde bir şeyin daha nadir olmasını, farklılığını ve çeşitliliklerini gördükçe daha bilinçli bir şekilde koleksiyon oluşturmaya başladım. Yalnızca kelebek değil aynı zamanda onların pullarını, onunla ilgili yazılmış kitapları bütün yayınları da zaman içerisinde edindim. Çocukluğumda televizyonda yayınlanan bir çizgi film vardı. Orada bir tırtılın kozaya geçmesini ve koza evresinden kelebeğe dönüşmesini anlatıyordu. O beni çok etkilemişti. Daha sonrasında okulda da biyoloji derslerinde metamorfoz evresini öğrendikten sonra doğanın bu güzelliğini daha detaylı ve yakından incelemek istemiştim. Sonrasında daha çok detaylanarak kelebek koleksiyonum bu şekilde oluştu. Türkiye'de gezmediğim 3 il kaldı. Onun haricinde bütün illerde kelebekleri merakla araştırdım” şeklinde konuştu.

Özel yöntemlerle kurutulup muhafaza ediliyor
Kelebeğin doğal bir materyal olduğu için çürüme ve bozulma ihtimalinin çok yüksek olduğuna değinen Çelik, bugün dünya tarih müzelerinde de yaklaşık 200 yaşında olan kelebek örneklerinin de bulunduğunu vurguladı. Bu türlerin hava almaz, özel koleksiyon kutularında, özel bir şekilde muhafaza edildiğini söyleyen Çelik, “İçerisinde naftalin ile herhangi bir şekilde böceklenmesi, kurtlanmamasını sağlayarak bu şekilde koruyabiliyoruz” dedi.

“Hikayelerini anlatabileceğim türleri toplamaya çalışıyorum”
Yakın zamana kadar koleksiyonunu atölyesinde meraklılarıyla buluşturduğunu belirten Çelik, şunları kaydetti:
“Şimdi böcekler de ekleniyor. Herkes çok şaşırıyor. Birçok müzede olması gereken parçaların olduğunu' söylüyorlar. Bizim ulaşabileceğimiz yerlerde çok güzel örnekler de var. İstanbul Üniversitesi'nin kendisine ait çok güzel bir kelebek koleksiyonu var. Konya'da da kelebekle alakalı bir merkez açıldı. Buralarda güzel örnekler görülebilir. Ben özellikle hikayelerini anlatabileceğim nitelikleri olan şeyler toplamaya çalışıyorum.”

“Çocukların ilgisini doğaya çekebilecek şekilde bağışlamayı düşünüyorum”
Koleksiyonerlerin genel olarak bir saklama huyu olduğunu düşündüğünü vurgulayan Şenol Çelik, “Ama ben hiç öyle bir insan olmadım. Her zaman bütün koleksiyonlarımı herkesle paylaşmayı, özellikle de karşılıklı bilgi edinmeyi çok istiyorum. Ben de ileride bu koleksiyonu halkla buluşturabilecek, özellikle de çocukların ilgisini doğaya çekebilecek bir şekilde bağışlamayı düşünürüm” diye konuştu.

Yerli ve yabancı türler bulunuyor
Koleksiyonunda yaklaşık 3 bine yakın kelebek bulunduğunu, bunların bir kısmının yerli, bir kısmının da yabancı türlerden oluştuğunu söyleyen Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yabancı olanların birçoğu da kelebek çiftliklerinde üretilmiş kelebekler oluyorlar. Dünyada çok ciddi bir kelebek pazarı var. Özellikle Japonya, Amerika ve Avrupa'nın bazı ülkelerinde kelebek fuarları yapılıyor. Bu fuarlardan getirttiğim, koleksiyonuma kattığım birçok tür bulunuyor.”

“Kelebekler, doğadaki farklı görüntüleri taklit ediyor”
Kelebeklerin yaşam döngüsü hakkında da bilgiler aktaran Çelik, “Kelebek halinde yaşadığı dönem ortalama 2-3 hafta fakat onun haricinde yumurtadan kelebeğe geçene kadar bu 4 evre içerisinde yaklaşık 4 buçuk 5 ay gibi bir sürede yaşıyor. Örneğin danaus plexippus, 8 ay yaşayan bir kelebek çünkü onun göç ederken 3 bin kilometrelik bir yolu var. Bazı kelebeklerde kamuflaj ustalıkları mevcut. Bir kuş ya da başka bir hayvan tarafından saldırıya uğradığında kanatlarını açarak ya da kapayarak doğadaki farklı bir görüntüyü taklit ediyorlar. O yüzden çok enteresan türler” ifadelerine yer verdi.